|
1. |
Var gücüyle koşanlar, |
|
2. |
Neş'e ve şevkle yürüyenler, |
|
3. |
Yüzüp yüzüp gidenler, |
|
4. |
Yarışıp geçenler |
|
5. |
İşleri düzenleyip yönetenler, hakkı için ki: (kıyamet gerçektir, hepiniz ölümden sonra diriltileceksiniz!) |
|
6. |
Günü gelince, sura ilk üfleme, yeri şiddetli bir depremle yıkacak! |
|
7. |
Onu izleyen ikinci üfleme herkesi mezarından kaldıracak! |
|
8. |
O gün kalpler güp güp atacak |
|
9. |
Gözler yere eğilecek |
|
10, 11, 12. |
İnkârcılar alay ederek şöyle derler: "Çürümüş kemik haline geldikten sonra mı biz eski durumumuza getirilecekmişiz! O takdirde bu, bizim için ziyanlı bir dönüş olur!" |
|
13, 14. |
Fakat olay (zor değil,) bir tek emirden ibarettir. Bir anda mahşerde toplanıverirler! |
|
15. |
Mûsa'nın hadisesinden haberin olmuştu değil mi? |
|
16. |
Hani Rabbi ona kutlu Tuvâ vâdisinde şöyle seslenmişti: |
|
17. |
$15 |
|
18. |
"Firavuna git, zira o iyice azdı!Ona de ki: kendini arındırmaya gönlün var mı? |
|
19. |
"İster misin Seni Rabbine kavuşturan yola vurayım.Böylece Sen de O'na saygı duyasın?" |
|
20. |
Ona en büyük mûcizeyi gösterdi. |
|
21. |
Fakat o buna "yalan" dedi ve isyan etti. |
|
22. |
Sonra sırtını dönüp Mûsâ'ya karşı bir çalışma içine girdi. |
|
23, 24. |
Adamlarını topladı ve onlara: "Sizin en yüce rabbiniz benim!" dedi. |
|
25. |
Allah da onu dünyada da, âhirette de şiddetle cezalandırdı. |
|
26. |
Bu da Rabbini sayacak kimselere bir ibret oldu. |
|
27. |
Siz ey haşri inkâr edenler: Düşünün, sizi yeniden yaratmak mı zor, yoksa gök âlemini mi?İşte bakın: Allah onu nasıl da sağlam bina etti! |
|
28. |
Allah onu direksiz yükseltti ve kusursuz işleyen bir sisteme bağladı. |
|
29. |
Gecesini karanlık, gündüzünü parlak şekilde açığa çıkardı. |
|
30. |
Sonra da yeri döşeyip yerleşmeye hazırladı. |
|
31. |
Oradan sularını, otlaklarını çıkardı. |
|
32. |
Dağlarını oturttu. |
|
33. |
Bütün bunları sizin ve hayvanlarınızın hayat için yaptı. |
|
34. |
Fakat her şeyi bastıran o felaket geldiği zaman, |
|
35. |
İnsan neyin peşinde koştuğunu anlar ama, artık iş işten geçer. |
|
36. |
Cehennem her görene, apaçık görünür. |
|
37. |
Artık kim azdıysa, |
|
38. |
Âhireti unutup dünya zevkini tercih ettiyse, |
|
39. |
Onun varacağı yer, olsa olsa cehennemdir! |
|
40. |
Ama kim Rabbinin divanında durmaktan korkarsa,ve nefsini heva ve hevese uymaktan dizginlerse, |
|
41. |
Onun varacağı yer de olsa olsa cennettir! |
|
42. |
Sana kıyamet saatini sorarlar: "Demir atması ne zaman?" diye. |
|
43. |
Sen nerede, onun vaktini bildirmek nerede? |
|
44. |
Onun sonu Rabbine varır, kesin bilgisi O'na aittir. |
|
45. |
Sana düşen sadece: ondan korkanı uyarmaktır. |
|
46. |
Onu gördükleri gün öyle gelir ki onlara:Yalnız bir akşam veya bir sabah faslı durdular dünyada. |